Çalışan bayanların, ayak ve ayak bileği şikayetleri, yalnızca gün sonunda hafif şişme yahut renk değişikliği ile hudutlu değil. Uygun olmayan ayakkabı seçimi, çok fazla ayakta kalmak, antrenman eksikliğine bağlı kilo alımı ve kuvvet kayıpları, kişinin aktivitelerini vakitle kısıtlıyor ve ileri yaşlarda diz sorunlarına sebep olabiliyor.
Yüksek topuklu ayakkabılar, beden tartısının topuk ve ayak parmak tabanlarına binmesi ile ayak tabanını gereksiz yere gerer ve vakitle ağrıya sebep olur. Bu nedenle uzmanlar yüksek topuklu ayakkabıların günde 10-12 saat kullanılmasını önermiyor. Toplumsal mecburilik hallerinde tolere edilebilir mühlet ise günde sırf 4-5 saat. Fakat bilhassa iş hayatındaki bayanların bu müddetlerin çok daha üzerinde topuklu ayakkabı üzerinde kalması gerekiyor. Fakat ayak bileği sıkıntıları, diz ve bel mekaniği için çok büyük kıymet taşıyor. Tedbir alınmayan ayak ve ayak bileği problemleri vakitle daha önemli sıkıntıların oluşmasına yol açıyor. Sonuçları ise ayak bileği ve diz operasyonlarını zarurî hale getiriyor.
Pekala, bu sıkıntılarla müsabakadan ya da yolun daha başındayken ne üzere tedbirler bizi daha önemli sıhhat meselelerinden koruyabilir, biliyor muyuz? Fizyoterapi Uzmanı Altan Yalım bu hususta yapılabilecek kolay teklifler hakkında Pudra.com okuyucuları için şunları anlattı:
1) Şık lakin rahatsız ayakkabılar yerine ayağı âlâ koruyan ayakkabılar tercih edilmeli!
Erkeklere oranla, ayak ve ayak bileği sorunları bayanlarda daha sık görülüyor. Bu nedenle son yıllarda piyasaya çıkan bayanlar için ortopedik ayakkabılar, aslında erkek ayakkabılarının bayanlara uyarlanmış halidir. Demek ki, şık fakat rahatsız ayakkabılar yerine, ayağımızı daha âlâ koruyan ayakkabılar kullanmak kıymetlidir.
2) Her 1 saatte bir 5 dakika yürüyüş yapın
Gün içerisinde bilhassa masa başında çalışan ve aktivitesi azalmış bayanların, gerek kilo almaları, gerekse bacak toplardamarları ve kaslarında meseleler oluşmaktadır. Her 1 saat yahut 1,5 saatte bir yapılacak olan 5 dakikalık yürüyüşler, bu zahmetleri hayli azaltabilir.
3) Akşamları ayaklarınıza sıcak-soğuk su banyosu yapın
Bilhassa kalabalık kentlerde, toplu taşıma kullanan bayanların ayakta durma müddetleri çok uzun olabiliyor. Meskene dönüşte yapılacak, kolay sıcak-soğuk su banyosu, hem ağrıları alacak, hem de şişliğe mani olacaktır.
4) Hafta sonları mümkün olduğunca çıplak ayakla dolaşın
En azından hafta sonları çıplak ayak olarak toprak ya da çimlerde yapılacak kısa yürüyüşler, hem tüm hafta boyunca ayakkabılara sıkışıp kalmış ayakları rahatlatır, hem de ayak bileği kaslarına yeterli bir idman olur.
5) Sabah ve akşamları ayak kaslarına kısa periyodik germe ve masaj yapın
Nizamlı olarak spor yapamıyor olsak bile, sabah ve akşamları ayak kaslarımıza yapacağımız kısa müddetli germeler yahut masaj uygulamaları, hem ayak tabanımızdaki baskıyı azaltır, hem de kaslara binen yükleri dengeleyecektir.
6) Şahsa özel tabanlıklar kullanın
Ayak tabanımızda düz tabanlık yahut cavuş deformitesi üzere sıkıntılar var ise, bireye özel tabanlıklar kullanarak, ayak bileği eklemini ve parmak eklemlerini korumak kuraldır. Ayrıyeten, bu deformitelere özel, idmanlarda kesinlikle yapılmalıdır.
7) Erken teşhis için ayağınızdan gelen sinyalleri dinleyin ve denetime gidin
Ayağınızda şayet hissizlik, kuvvetsizlik yahut çok ağrı hissediyorsanız, çok vakit kaybetmeden profesyonel yardım için başvurmak gerekiyor. Bu nedenlerin altında hudut sıkışıklı romatizmal sorunlar, eklem kıkırdak sorunları olabilir ve erken teşhis her vakit güzelleşmenin en bilinen anahtarıdır.
Sağlıklı ayakların insan psikolojisini rahatlattığı söz eden Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, bu nedenle dünyanın birçok bölgesinde ayak masajının hayatın olmazsa olmazları ortasına girdiğini de kelamlarına ekledi.
Bir yanıt bırakın