Suyun bağırsak işlevlerini sisteme sokma özelliği ile sindirim sistemini rahatlattığına dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Berrin Yiğit, beslenmenin temel taşı olan suyun, yanlışsız kaynaktan ve kâfi ölçüde alındığında yenileyici ve arındırıcı tesiriyle cildi de beslediğini belirtiyor. Bu manada bilhassa pH pahası 7.4’ün üzerinde olan alkali suların tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Kâfi ölçüde su içmenin boşaltım ve sindirim sistemi için de son derece yararlı olduğunu lisana getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Berrin Yiğit, bilhassa hazımsızlık çeken şahısların su tüketimine dikkat etmesi gerektiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:
“Hazımsızlık, şişkinlik ve kabızlık toplumumuzda sıklıkla görülen, şahısların hayat kalitesini olumsuz tarafta etkileyen ve kaygıya neden olan sıhhat sorunlarının başında geliyor. Su, bedeni temizleyip güçlendirirken tıpkı vakitte sindirim sisteminin de rahatlamasını sağlıyor. Bağırsaklarımızın süratli ya da yavaş çalışmasının önüne geçmek, sağlıklı bir biçimde işlevlerini devam ettirmesini sağlamak için nizamlı su alımına dikkat etmeliyiz”
Cilt hoşluğu ile su tüketimi ortasındaki bağlantı
Hoş bir cilt için suyun hakikat kaynaktan ve kâfi ölçüde alımının değerine vurgu yapan Beslenme ve Diyet Uzmanı Berrin Yiğit, cilt hoşluğu ile su tüketimi ortasındaki bağlantıyı şu formda açıklıyor:
“Vücudumuzun yüzde 60’ını oluşturan su, hayatımızın temel kaynağı. Bu sebeple sağlıklı bir ömür ve hoş bir cilt için öncelikle suyu gerektiği ölçüde tüketmeli ve bu mevzuda ihtimamlı seçimler yapmalıyız. %100 doğal kaynak sularından gereksinimimize yönelik seçimlerde bulunmalı, bilhassa pH pahası 7.4’ün üzerinde olan alkali suları tercih etmeliyiz. Su başlı başına şifadır ancak birtakım eklerle daha da yararlı hale getirilebilir.”
Cilt sıhhatini ve elastikiyetini destekleyen Tip 1 ve Tip 3 kolajen içeriği sayesinde sarkma ve kırışıkların önlenmesine yardımcı olan işlevsel içecekler, bu manada bize ekstra yarar sağlar” dedi.
Bir yanıt bırakın