Konutumuz ve ofisimiz üzere ömür alanlarımızı dekore ederken ayrıntılı bir halde planlanmış kaliteli taban tahlilleri hem uzun kullanım ömrü sunar hem de karakterli bir iç diyayn kurgusu sunarak yere imzanızı atar. Bu manada taban kaplamaları ömür alanlarımızın temelini oluşturur ve dekorasyon stilimizin tonunu belirler. İşte bu nedenle parke seçimi yaparken pek çok parametreyi bir ortada düşünmek, yeri dekore ederken tüm bunları hesap etmek gerekir. Biz de size bugün parke seçiminde dikkat etmeniz gerekenleri ayrıntılı bir formda aktaracağız.
Dekorasyon tabanda başlar
1980’li yıllarda birinci olarak İsviçre’de üretilen ve son yıllarda donanım ve estetik bedelleri artan lamine ve laminat parkeler, ahşap ya da ahşap görünümlü dokularıyla büyük talep görüyor. Pudra.com olarak bu yazımızda takviye aldığımız DesignFloor tasarım/mimar grubu “İdeal bir dekorasyonda parke, eşyalar ve başka mimari ögelerle bir bütün halinde seçilmelidir. Yerin tüm tasarım karakterine bir altlık hazırlayan yer kaplaması; duvar, kapı, tavan ve mobilya tercihleri ile bütünlük sağlamalıdır.” diyor.
Taban tahlillerinde dekorasyon trendleri
2020 yılı her zamankinden daha fazla konutta vakit geçirdiğimiz bir sene oldu. Pandemi kaynaklı “Evde kal” davetlerine uyduğumuz bu müddet zarfında hayat alanlarını dönüştürmeye yönelik ilgi ve eskiye oranla çok daha fazla kapalı alanlarda vakit geçirdikçe tabiata ve dış yerlere duyduğumuz hasret arttı. Bunlar da dekorasyon trendlerine yansıdı; doğal hayattan ilham alan, iç yerde “outdoor” tesirleri barındıran bir tarafa sürükledi. Ahşap ya da ahşap görünümlü dokularıyla doğayı anımsatan parkeler dekorasyon içindeki yerini sağlamlaştırdı.
Doğal ömürden ilham alırken yerle bütünlük nasıl sağlanır?
DesignFloor tasarım/mimar grubu “İdeal bir iç yer kurgusunda parke, eşyalar ve başka mimari ögelerle bir bütün halinde seçilmelidir. Yerin tüm tasarım karakterine bir altlık hazırlayan yer kaplaması; duvar, kapı, tavan ve mobilya tercihleri ile bütünlük sağlamalıdır.” diyor ve parke seçimlerinde tesirli olabilecek dekoratif fikirler veriyor.
Minimalizm: Net ol!
Yaklaşımını en kolay haliyle “net olmak” olarak tanımlayabileceğimiz Minimalizm, 1960’larda ortaya çıkan bir sanat hareketine dayanıyor. Yaygın olarak kolay, nötr renk paletleri ve net çizgilere sahip olan Minimalizm “Az daha çoktur” anlayışından yola çıkıyor ve doğal bir ahengi temsil ediyor. Minimalist anlayışla dekore edilen mekanlar nesnelerle etkileşime giriyor.
Minimalist üsluba uygun parke nasıl seçilir?
- Pak, tanımlanmış, geometrik çizgilerin hakim olduğu minimalist dekorasyonda, işlevsel mobilyalar çoklukla en fazla iki temel renk ile kombine edilir.
- Yerde netliği arttırmak üzere tercih edebileceğiniz desensiz, beyaz, gri yahut siyah tonlardaki parkeler, son derece akılda kalıcı bir efekt oluşturur.
İskandinav tarz: Doğala dön!
20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan, 1950’lerde Norveç, İsveç, Finlandiya, Danimarka ve İzlanda’da gelişen İskandinav usul; kolaylık, minimalizm ve fonksiyonellik ile karakterize bir tarza sahip. Işığı en üst seviyeye çıkarmak için tasarlanan İskandinav iç yerlerde soluk renkli duvarlar, süslemelerden arındırılmış açık alanlar ve beyaz tonlar tercih ediliyor.
İskandinav şekle uygun parke nasıl seçilir?
- Bu tip bir dekorasyon biçiminiz varsa, yeri doğal ahşap tonlarındaki parkelerle kombinleyerek bütüncül bir tasarım elde edebilirsiniz.
- Yerin fazlaca ekspoze edildiği bu çeşit yerlerde balıksırtı döşeme modeline sahip parkeler de kendi başına doyurucu bir tasarım ve estetik tesiri yaratır.
Bu haber de ilginizi çekebilir: Maksimalizm için: Dengeyi yakala!
Minimalizme reaksiyon olarak doğan maksimalist hareket, minimalist bileşenlerin zıt kutuplarındaki ögelerle bağlantılıdır. Kelam konusu maksimalist dekorasyon olduğunda ne kadar büyük, ne kadar parlak, ne kadar ağır ve karmaşık olursa o kadar yeterlidir. Bu şekil eski fotoğrafları, bedelli koleksiyonları, eklektik mobilyaları, gökkuşağı renklerini ve dokuları içerir.
Nasıl bir parke seçebiliriz?
- Çok fazla eşya, dekoratif ayrıntı ve renk bulunan maksimalist iç yer dizaynlarında, nötr doku ve tonlara sahip lamine yahut laminat parke tercihleri son derece düzgün sonuçlar verir.
- Parke seçiminde maksat göz yormamak ve yerde ayrıntılar aracılığıyla kurgulanan biçimin önüne geçmemek olmalıdır.
Göz alıcı yerler için: Işığını yansıt!
Farklı renkler ortasındaki geçişler ve uyumluluk sizin biçiminizi oluşturuyorsa, güneş ışığı alan bir yerde parlak parke modellerini tercih edebilirsiniz. Böylelikle yerde kurduğunuz renk skalasını parlak parkenin yansımalar yaratan yüzeyi ile pekiştirerek göz alıcı yerlere sahip olabilirsiniz.
Az ışık alan yerler için: Kendi güneşini yarat!
Yerin doğal nitelikleri parke seçiminde hayli tesirlidir. Örneğin çok fazla güneş ışığı almayan yahut ışık alsa da geniş açıklıklar bulundurmayan yerlerde, beyaz ve açık tonlardaki parkeler tercih etmelisiniz. Bu tip hayat alanlarında mobilya yoğunluğu minimalist usulde oluşturularak yerin kullanıcılar üzerinde baskı hissettirmesini engelleyebilirsiniz.
Meskenin öbür dekorasyon kalemleriyle bütünlüğü sağla: Akışına bırak!
Kapı, duvar ve parke üçlüsü birbirinin uzantısı olduğundan farklı düşünülemeyecek tasarım kalemleridir. Bu üçlüyü tek bir rengin farklı tonlarıyla düşünerek geçişli bir estetik yaratabilirsiniz. Size uygun değilse, kontrast yaratan renk tercihleri ile kombinleyebilir ve alanı derinleştirebilirsiniz.
Bir yanıt bırakın